11 Haziran 2014 Çarşamba
''Bırak Dağınık Kalsın''
Evim evim güzel evim,nekkadaaann NANKÖÖR sün sen kardeşim ya.Temizle temizle ertesi gün temizlikten eser yok.Boşuna mıydı okadar temizlik atraksiyonları.Hele o çamaşır derdi yok mu.Çamaşır at,ser,topla ve en sıkıcı(aslında sikici demek daha mantıklı olur)kısmı ÜTÜÜÜ!!!Yok ben almayım,herşeyi verin bana ama ÜTÜ vermeyin lütfen.Kısacası saatlerce ugraş bal kaymak yap yarım saate bok kaymak.Bir de hergün yapılan rutin işler var mecbur kalıyosun.Bazen pinekleyip yapmasanda batıo gözüne gözüne ortalık.Saatler sonra bir şevkle kalkıorum ortalık toparlamaktan başlıyorum sonra bir bakıorum elimde çamaşır suyu dip temele girişmişim.Arada bir oluyor öle şeyler.Titizliğim tutuyor.Aslında bana kalsa hayat felsefem BIRAK DAĞINIK KALSIN!
10 Haziran 2014 Salı
Nostaljinin katmanların da gizlenen hikayeler, çoğu kez farkında olmadığımız, aklımıza dahi gelmeyen küçük anılar.. Bir güzargah, bir melodi, bir kutu içine saklanmış fotoğraf o katmanların anahtarı oluveriyor bir anda…Edip Cansever ”Dün akşama doğru turuncu bir bulut geçti .. sonra bütün bulutlar hep birden geçti” derken bunu kastediyordu..
-”Bir yatak örtüsü, bir yastık, hiç olmadık yerde aldığın bir koku, altı notalık bir dizi; mağra taşlarının açıl susamı gibiler”
Yağmurlu bir izmir..böyle de çok güzelsin ...
-”Bir yatak örtüsü, bir yastık, hiç olmadık yerde aldığın bir koku, altı notalık bir dizi; mağra taşlarının açıl susamı gibiler”
Yağmurlu bir izmir..böyle de çok güzelsin ...
4 Haziran 2014 Çarşamba
KIRIK
Farklı olur sanırsın ama inadına tıpatıp aynı şekilde çıkıverir hayat karşına.Bir sürü müsvedde kağıdın arasında kuşe kağıda basılmış birinci kalitede bir kitap olmaya çalışırsın.
Tek bir kişide gelip,
''Bunun senin için zor olduğunu biliyorum.Ama biraz daha dayanmalısın''demez.
Şu boşuna uzatılmış kısası bir cümle edecek söz nasıl iyi gelecek halbuki...
Tek bir kişide gelip,
''Bunun senin için zor olduğunu biliyorum.Ama biraz daha dayanmalısın''demez.
Şu boşuna uzatılmış kısası bir cümle edecek söz nasıl iyi gelecek halbuki...

Konuştuğum ufak bir ses var ve düşüncelerle dolu esrarengiz bir zihin.Değişmeyecek bazı şeyler...O değişmeyecekşeyleri en çok korkularımızdan öğrendik.Ve en çok nefret ettiklerimizden.Kızgınım,hakkım olmadığı halde kırabilirim...
23 Mayıs 2014 Cuma
Geçmiyor bazen. müzik dinledim, gökyüzüne baktım, yürüyüş yaptım, derin derin nefes aldım. Yine geçmedi. Bazı durumlarda insanın elinden hiçbir şey gelmiyor, ben bilirim.
Elinden bir şey gelmemenin acısını iniş takımları olmayan melekler bilir. Bir arabanın farlarına kilitlenip kalmış sincaplar bilir. Suyun dibine ağır ağır çöken taşlar bilir. Matkapla göğsünün ortasına açılmış bir pencere düşün. Perdeyi aralayıp kendi yarandan bakıyorsun dünyaya. Eskisi gibi acımıyor ve de asıl bu acıtıyor.
Zamanın iyileştirici değil çürütücü etkisi vardır. İnsan yaralar zaman çürütür. Bekleyince iyileşmez yaralar, sadece hissetmemeye başlarsın ya da acıya alışırsın. Her iki durumda da ruh örselenmiştir ve geri dönüşü yoktur. Bir an önce eskisi gibi olma özlemini bırakıp elinde kalanlarla devam etmek zorundasındır. Bunun adı hayattır.
14 Mayıs 2014 Çarşamba
Bu aralar kitaplardan uzaklaştım. Çok sevmeme rağmen okuyamıyorum. Dışarıda koskoca bir hayat var ve bu hayata dair çok derdim, sıkıntım var. Tüm bunları aklımdan çıkaramazken, kitap okuyup her şeyi bir yana bırakarak küçücük bir kitaba kapanmak bana kendimi kötü hissettiriyor.
"Bunca sorun varken kitap okumakla zaman harcıyorum" diye düşünmekten alamıyorum kendimi......
"Bunca sorun varken kitap okumakla zaman harcıyorum" diye düşünmekten alamıyorum kendimi......
11 Mayıs 2014 Pazar
10 Mayıs 2014 Cumartesi
Daha fazla kahve,Daha fazla kitap,Daha fazla......
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)